Anti-Aging Nedir?
Anti-aging "Yaşlılığa Karşı" olarak tercüme edilebilir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı popülasyonun her geçen gün artması nedeniyle, Anti-aging uygulamaları koruyucu hekimliğin önemli bir parçası haline gelmiştir. Anti-aging uygulamalarda amaç cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek, hormonal dengesizlikleri erkek ve kadında ayrı ayrı ele alarak yeniden düzenlemek, cinsel gücü ve sağlığı artırmak, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve tedavi sağlamaktır. Özetle Anti-aging uygulamalarda hedef, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıkları önlemek, güç kaybını engellemek ve daha uzun süre genç kalmayı sağlamaktır.
Yaşlanmaya neden olan etkenler nelerdir?
Bu bilimsel çalışmalara göre yaşlanmaya neden olan iç ve dış etmenler şunlardır: serbest radikallerin ortaya çıkması, glikozilasyonun artması, hormonların azalması, sağlıksız ve hareketsiz yaşam, sigara, stres, kalitesiz yaşam, sağlıksız beslenme. Buna karşı vücudun geliştirdiği savunma mekanizmaları ise şöyledir: Apoptozis, DNA onarımı, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, longevity (uzun yaşama) geninin varlığı, egzersiz, iyi ve kaliteli yaşam koşulları, diyet, sağlıklı yaşam, Anti-aging vitamin ve besin destekleridir.
Serbest radikal nedir?
Serbest radikallerin vücudumuzda neden olduğu oksidatif stres (modern terminoloji ile reaktif oksijen türevleri) yaşlanmanın en önemli ve ana nedenidir.
Nefes alıp verirken vücuda giren oksijen, aynı zamanda serbest radikal denilen, elektronlarını kaybetmiş zararlı maddelerin ortaya çıkmasına neden olur. Serbest radikaller, buldukları dokularla birleşerek, onları fonksiyonlarını yapamaz hale getirir. Bu etki 30 yaşında başlar, 40'lı yaşlarda artarak ilerler ve 50'li yaşlardan itibaren dramatik bir şekilde fark edilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur.
Ancak ne kadar şanslıyız ki, vücudumuzda serbest radikallerin verebileceği zarara karşı savunma mekanizmaları vardır. Bunlar antioksidan enzimler, düşük molekül ağırlıklı antioksidanlar ve besinler yani bedenin dışardan hazır olarak aldığı maddelerdir.
Antioksidan terapi neden gereklidir?
Antioksidan tedavide öncellikle vücudun serbest radikallere karşı geliştirdiği savunma mekanizmalarını korumak ve güçlendirmek gerekir. Bedenimizdeki antioksidan enzim sistemleri eğer dış etkiler sebebiyle (sigara, kirli hava soluma, stres yoluyla biriken toksik yük) yetersiz kalmışsa yaşlanma hızlanır.
Anti-aging check-up nedir?
Anti-aging check-up'da amaç organlarımızın sağlık durumlarını tespit edip bedenimizin antioksidan savunma mekanizmalarının yeterince güçlü olup olmadıklarını belirlemektir. Çünkü eğer organlarımız tam sağlıklı değil ise antioksidan savunma mekanizmamız zayıf kalır. Anti-aging check-up'da bir diğer amaç da kişinin doğru beslenip beslenmediğini ortaya koymaktır. Bu sebeple vitamin mineral seviyelerine, kolesterol, trigliserid vs seviyelerine bakılır. Bedenimizdeki hormon değişiklikleri ve endokrin bozukluklar yaşlanmayı hızlandırır. Bu amaçla Anti-aging check-up'da kişinin hormon düzeyleri de tespit edilir.
Hormonal terapi nedir?
Yaşlanmanın en önemli faktörlerinden bir diğeri de zamanla vücutta oluşan hormonal dengesizliklerdir. Örneğin insan büyüme hormonu (HGH), dehidroepiandosteron sülfat (DHEA-SO4), testesteron, melatonin ve östrojen hormonlarının eksikliklerinde yaşlanmanın hızlandığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Özellikle insan büyüme hormonu (HGH) düzeyi gençlik çağındaki seviyenin 1/5'ine düşmekte ve bu nedenle hücreler yaşlanmaktadır. Erişkinlerde insan büyüme hormonu yetmezliği sonucu kilo artışı, yağlanma, kas kitlesinde azalma, egzersiz kapasitesinde azalma, kas gücünde azalma, kalp faaliyetinde zayıflama, kemik yapısında zayıflama, uyku bozuklukları ve genel olarak kendini iyi hissetme duygusunda azalma görülmektedir. IGF-1 (Insulin Growth Factor 1) ise beyinden salgılanan insan büyüme hormonunun karaciğerde dönüştüğü aktif metaboliti olup kan tahlillerinde büyüme hormonunun vücuttaki seviyesini değerlendirmemizi sağlar.
Bedene yapılan uyarılar ile Anti-aging nasıl yapılır?
Son yıllarda yaşlanmanın en önemli mekanizmalarından birinin vücudun kendi kendini tamir etme ve onarma yetisindeki noksanlık olduğu ve yaşlanmayla vücudun dengesini sağlamada güçlük çektiği savından yola çıkılarak yeni tedavi yöntemleri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla hücreler ve organizma kısa süreli strese maruz bırakılarak gen regulasyonunun strese yanıtından faydalanılmak istenmektedir. Kısacası zararsız küçük uyarılar ile vücudun kendi kendini onarma yetisi sürekli uyarılmakta ve gen regülasyonu artırılmaktadır. Bunun adı hormezisdir. Örneğin ısı şoku, ışınlama (UV, gamma, x-ray), egzersiz, alkol, asetilaldehid, ağır metaller, pro-oksidanlar ve kalori kısıtlaması gibi pek çok hormezis yöntemi vardır.